Eski Millet Meclisi`nin bekçileri bizim Sivrihisarlıymış. Beni kapının ağzına diktiler. Oradan `Atatürk geliyor` dediler. Atatürk üstü açık cipin içinde geldi. Altına bir sandalye koymuşlardı, sandalyenin üstünde oturuyordu. Yanımızdan geçip meclis binasına girerken bana da şöyle bir selam verdi. Ben de ona selam verdim. Bana gülümsedi, sağ omzuma elini koyarak şöyle bir sıvazladı. Kendimi tutamadım, ağladım. `Niçin ağladın?` diye sordu bana. Ben de `Bu ağlamak, gülmek ağlaması komutanım` dedim, sevinçten ağladığımı söyledim. Sağ kolumun üstüne elini koydu. Bana, `Gülün, oynayın yalnız ağlamayın.` dedi. Sonra içeri girdi.