Bilgi Genel Kültür Tarih

ABD Küba ile Diplomatik İlişkilerini Neden Kesti?

2
Lütfen giriş yap veya kayıt ol bunu yapmak için.

3 Ocak 1961’de ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower Havana’daki Amerikan Büyükelçiliğini kapattı ve Castro’nun Komünist ülkesiyle diplomatik bağları kopardı. Soğuk Savaş’ın en yoğun olduğu dönemde böyle bir hamle kaygı vericiydi ve Küba Füze Krizi ve Domuzlar Körfezi işgali gibi olayların habercisiydi. İki ülke diplomatik ilişkilerini ancak Temmuz 2015’te normalleştirebildi.

Komünizm tehdidi
Eisenhower’ın Küba’daki Komünist rejimden korkması, dönemin iklimi göz önüne alındığında anlaşılabilir bir durumdur. SSCB’nin İkinci Dünya Savaşı’nda Müttefiklerin zaferinde oynadığı önemli rolün ardından Komünizm, özellikle de gelişmekte olan ve Amerikan emperyalizminin ağır ellerinden kaçınmak isteyen ülkeler için Kapitalizme karşı gerçek bir alternatif olarak görülüyordu.

1950’ler ve 60’lar boyunca, ABD ve Sovyetler Birliği arasındaki gerilimin kıyameti andıran bir nükleer savaşa dönüşme ihtimali oldukça canlıydı. Bu koşullar altında, Fidel Castro’nun 1959’da Küba’da gerçekleştirdiği devrim, özellikle de adanın ABD topraklarına yakınlığı göz önüne alındığında, ABD için ciddi bir tehlikeydi.

Castro 1956’da Küba’ya ayak bastı ve sertlik yanlısı diktatör Fulgencio Batista’ya karşı başlangıçta şansı zayıf görünse de, sonraki üç yıl boyunca zafer üstüne zafer kazanarak dünyayı şok etti.

“Castro’nun Küba’yı ele geçirmesi dünya çapında manşetlere taşındı.”

Sovyetler Birliği’nin başarısından ilham alan Castro, yeni ulusunu Komünist bir devlete dönüştürmeye koyuldu. Zaten endişeli olan Amerikan hükümeti, Küba’nın Kruşçev’in SSCB’si ile giderek daha yakın ilişkiler geliştirdiği haberlerine katlanmak zorunda kaldı. TIME dergisindeki çağdaş bir makale 1960 başlarını “Küba-Amerikan ilişkilerinin her gün yeni bir dibe vurduğu” bir dönem olarak tanımlıyordu.

Yaptırımların başlangıcı
Ekonomik ağırlığının çok önemli olacağını anlayan ABD hükümeti tarafından atılan ilk somut adımlar, ABD’nin başlıca ihracat pazarını temsil ettiği Küba’ya yönelik ticari ambargo şeklinde oldu.

Kübalıların Ekim ayı sonunda kendi ekonomik yaptırımlarını uygulamaya koymasıyla iki ülke arasındaki gerilim tırmandı. Çatışma tehdidi her zaman mevcutken, Küba’da ABD’nin asker çıkarmayı ve Castro’yu devirmeye çalışmayı düşündüğü söylentileri yayılmaya başladı.

Başkan Eisenhower, ABD’nin Castro’nun iktidara yükselişine verdiği tepkiyi denetledi.”

Havana’daki ABD büyükelçiliği yükselen siyasi tansiyonun odak noktası haline geldi ve on binlerce kişi yurtdışına kaçmak için vize almak üzere kuyruğa girdi. Bu sahneler Castro için utanç vericiydi ve durum o kadar kötüleşmişti ki TIME, “iki ülke arasındaki diplomasinin ticaret kadar zorlaştığını” bildirdi.

Bağlar kesildi
1961 yılının başlarında elçilik kuyrukları devam etti ve Castro giderek daha fazla şüphelenmeye başladı. Elçiliğin aşırı personel istihdam ettiğine ve casusları barındırdığına inanan Castro, Eisenhower ile temas kurarak elçilik personelinin Washington’daki Küba elçiliğiyle aynı sayı olan 11’e indirilmesini talep etti.

Buna tepki olarak ve 50,000’den fazla vize başvurusunun henüz işleme alınmamış olması nedeniyle ABD Büyükelçiliği 3 Ocak’ta kapılarını kapattı. İki komşu ülke arasındaki resmi diplomatik ilişkiler 50 yıldan fazla bir süre yenilenmeyecek ve küresel felaket nihayetinde önlenmiş olsa da Küba halkı acı çekmeye devam edecektir.

Adolf Hitler Nasıl Almanya Şansölyesi Oldu?
Michael Jackson’ın biyografik filminde şarkıcıyı kimin canlandıracağı belli oldu

Reactions

1
0
0
0
0
0
Zaten bu yazı için tepki gösterdi.

Tepkiler

1

Kimler beğendi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir