Anne Frank’ın Evi Hakkında
Anne Frank’ın evi, Alman Yahudi genç ve Holokost kurbanı Anne Frank, ailesi, van Pels ailesi ve daha sonra Fritz Pfeffer adında bir adamın İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerden saklandıkları yerdi.
Her ne kadar Anne Frank’ın Evi olarak bilinse de, burası aslında babasının ofis binasıydı ve evin sekiz sakini de tavan arasında, hareketli bir kitaplık tarafından gizlenen gizli bir ek binada yaşıyordu.
Anne Frank’ın Evi’nin tarihi
Anne Frank 1929 yılında Almanya’nın Frankfurt am Main şehrinde doğdu. Almanya’daki yaygın antisemitik duygular nedeniyle Anne’nin ebeveynleri Otto ve Edith Frank Amsterdam’a taşınmaya karar verir. Otto orada reçel yapımında kullanılan jelleştirici bir madde olan pektin ticareti yapan bir şirket kurar.
1 Eylül 1939’da, Anne 10 yaşındayken, Nazi Almanyası Polonya’yı işgal etti ve böylece İkinci Dünya Savaşı başladı. Çok geçmeden, 10 Mayıs 1940’ta Naziler Hollanda’yı da işgal etti. Beş gün sonra Hollanda ordusu teslim oldu. Naziler yavaş ama emin adımlarla Yahudilerin hayatını zorlaştıran daha fazla yasa ve yönetmelik çıkardı.
Anne’nin ablası Margot 5 Temmuz 1942’de Nazi Almanyası’ndaki sözde bir ‘çalışma kampına’ çağrıldığında, anne ve babası durumdan şüphelendi. Çağrının işle ilgili olduğuna inanmadılar ve zulümden kaçmak için ertesi gün saklanmaya karar verdiler. 1942 baharında Anne’nin babası Prinsengracht 263 adresindeki iş yerinin ek binasında bir saklanma yeri hazırlamaya başladı. Eski iş arkadaşlarından yardım aldı. Çok geçmeden onlara dört kişi daha katıldı.
On üçüncü doğum gününde, saklanmaya başlamadan hemen önce, Anne’ye bir günlük hediye edildi. Saklandığı iki yıl boyunca Anne, Gizli Ek Bina’daki olayların yanı sıra duygu ve düşüncelerini de yazdı.
İngiltere’deki Hollanda hükümetinin Eğitim Bakanı, Orange Radyosu’nda savaş günlükleri ve belgelerine sahip çıkılması çağrısında bulunduğunda, Anne’e bireysel günlüklerini Het Achterhuis (Gizli Ek) başlıklı tek bir öykü halinde yeniden yazması için ilham geldi.
Anne günlüğünü yeniden yazmaya başladı, ancak daha bitirmeden o ve saklanan diğer insanlar 4 Ağustos 1944’te polis memurları tarafından keşfedilerek tutuklandı ve ardından toplama kamplarına hapsedildi.
Baskına rağmen Anne’nin yazdıklarının bir kısmı korunmuştur: Nazilerin emriyle Gizli Ek bina boşaltılmadan önce diğer iki yardımcı belgeleri almıştır.
Anne Frank Mart 1945’te Bergen-Belsen’de öldü, ancak günlüğü daha sonra babası tarafından bulundu ve dünya çapında beğeni toplayarak yayınlandı.
Dünyanın dört bir yanındaki insanlar Anne’nin hikayesiyle tanıştı ve 1960 yılında saklandıkları yer bir müzeye dönüştü: Anne Frank Evi.
Anne Frank’ın Evi bugün
Otto, 1980’deki ölümüne kadar Anne Frank Evi ve müzeyle yakından ilgilenmeye devam etti. Günlüğü okuyanların ayrımcılığın, ırkçılığın ve Yahudi nefretinin tehlikelerinin farkına varmasını umuyordu.
Müze, ziyaretçilerin hareketli kitaplığı görmelerine, sıkışık gizli ek binada yürümelerine ve bu grubun hayatta kalma mücadelesinde katlandıkları zorlukları gerçek anlamda takdir etmelerine olanak tanıyor.
Müzede Frank ailesinin yanı sıra van Pels ve Fritz Pfeffer’e ait çok sayıda orijinal mektup, fotoğraf ve obje sergilenmektedir. Anne Frank’ın orijinal günlüğü de sergilenmektedir.
Anne Frank’ın Evine Ulaşım
Anne Frank Evi, Amsterdam şehir merkezinde, Prinsengracht 263-267 adresinde yer almaktadır. Müzenin girişi köşeyi dönünce, Westermarkt 20 numaradadır. Amsterdam Merkez İstasyonu’ndan 20 dakikalık yürüme mesafesindedir. Alternatif olarak, 13 veya 17 numaralı tramvaya binin ve Westermarkt durağında inin.
