Bilgi Bilim Sağlık

COVID-19 Otopsileri, Virüsün Tüm Vücuda Yayıldığını Ortaya Koyuyor!

8
Lütfen giriş yap veya kayıt ol bunu yapmak için.

COVID-19, bir solunum yolu enfeksiyonu olarak tanımlansa da etkileri sadece bir organ ile sınırlı kalmıyor. Son zamanlarda yapılan pek çok otopsi; SARS-CoV-2 virüsünün akciğerler, kalp, dalak, böbrekler, karaciğer, kolon, göğüs, kaslar, sinirler, üreme sistemi, göz ve beyin dahil olmak üzere vücudun farklı bölgelerine kalıcı etkileri olduğunu gösteriyor.

Yine son zamanlarda yapılan bir otopside, hastanın semptomları başladıktan 230 gün sonra hastanın beyninde yeni ortaya çıkan koronavirüsün kalıntıları bulundu.

 

Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Sağlık Enstitüleri’ndeki (NIH) araştırmacılar tarafından yönetilen ve Nature dergisinde yayımlanan bir çalışmanın yazarlarına göre veriler SARS-CoV-2 virüsünün bazı hastalarda sistemik enfeksiyona neden olabileceğini ve vücutta aylarca kalabileceğini gösterdiğini söylüyor.[1]

Geçmişte COVID-19’a yakalananlar üzerinde yapılan otopsilerde birden fazla doku, organ ve vücut sıvısında virüsün genetik kalıntılarının bulunması; virüsün pek çok organa yayıldığının ilk belirtileri olarak kabul edilmişti.[2]

 

Temmuz 2020’de yapılan başka otopsiler ise COVID-19’a yakalananların neredeyse her hayati organında kan pıhtıları bulunduğuna dair kanıtlar ortaya çıkardı.[3] Ulusal Sağlık Enstitüleri’ndeki araştırmacıların yürüttüğü son çalışma, bu sonuçları kendinden önceki çalışmalara göre daha detaylı bir şekilde inceleyerek doğruluyor. Çalışmayı yürüten araştırmacılar, bu çalışmanın SARS-CoV-2 virüsünün insan vücudu üzerindeki hücresel kalıcılığı üzerine şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı analiz olduğunu belirtiyorlar.[1]

Çalışma, SARS-CoV-2 virüsüne ait mRNA’ların seviyesinin 85 farklı bölge ve sıvıda dikkatlice ölçüldüğü 44 otopsiden oluşuyor. Bu mRNA seviyeleri, virüsün hastanın vücudunun hangi bölgelerinde çoğalmış olabileceğini gösteriyor.

Nisan 2020 ile Mart 2021 arasında yapılan otopsilerde COVID-19 sebebiyle ölen görece yaşlı ve aşısız bireylerin toplam 79 bölgesinde ve vücut sıvılarında oldukça fazla SARS-CoV-2 replikasyonu belirtisi görüldüğü bulundu. Dahası, bazı değişikliklerin belirgin hâle gelmesi ilk semptomların ortaya çıkmasından sonraki iki hafta içerisinde gerçekleşmişti.

Beklenenin aksine, beyin gibi “viral yükü” (yani virüsün dokudaki yoğunluğu) yüksek organlardansa akciğerler daha fazla zarar görmüştü.[4] Beyin ve diğer organlarda ise genellikle önemli doku değişiklikleri gözlemlenmedi. Araştırmacılar bunun sebebini henüz tam olarak bilmese de buna sebep olmuş olabileceği düşünülen bazı etkenler mevcut. Örneğin, bağışıklık sistemimiz vücudumuzun diğer bölgelerini akciğerlere kıyasla daha iyi koruyor olabilir. İyileşmenin sonraki aşamalarında ise akciğerlerin ilk başta olduğundan daha az enfekte olduğuna dair kanıtlar bulunurken diğer bölgelerde aynı oranda iyileşme görülemedi.SciTech Daily

Araştırmacılara göre SARS-CoV-2 virüsünün en çok etkilediği ve en yoğun olarak bulunduğu yerler solunum dokuları olsa da çalışma sonuçları, virüsün tüm vücuda yayılabileceğini gösteriyor.[5]

Ayrıca, çalışma sırasında yapılan otopsilerde hastadan alınan kan plazmasında viral kalıntılar tespit edilemedi. Bu da virüsün vücut içerisinde kandan başka yollarla dolaştığı anlamına geliyor. Virüsün vücutta nasıl bu kadar yayıldığı da cevaplanması gereken başka bir soru.

SARS-CoV-2 virüsünün vücut içerisinde nasıl dolaştığı ve kalıcılığının ne kadar olduğunun bulunması bazı COVID-19 hastalarının hastalığının neden bu kadar uzun sürdüğünü açıklayabilir.

Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin çalışması, uzun süredir COVID’le yaşayan hastalara odaklanmasa da çalışma sonuçları olası tedavi planlarını etkileyebilir gibi görünüyor. Örneğin Paxlovid gibi antiviraller; bağışıklık sisteminin ulaşmasının zor olabileceği dokulardan, organlardan ve sıvılardan viral hücrelerin temizlenmesine yardımcı olabilir.[6] Bu da kalıcı semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir. Çalışmanın yazarlarından birisi olan Ulusal Kanser Enstitüsü’nden (NCI) Stephen Hewitt konu hakkında şunları söylüyor:

Virüsün kalıcılığı hakkındaki daha fazla veri elde etmeyi ve uzun süreli COVID ile ilişkisini incelemeyi umuyoruz. Bir yıldan az bir süre içerisinde yaklaşık 85 vaka inceledik. Bu sayıyı artırmak için çalışıyoruz.

Kaynak: Evrim Ağacı

Günün anime önerisi: Oda Nobuna no Yabou
Nvidia Broadcast, Eye Contact ile gözlerinizi kontrol ediyor

Reactions

2
0
0
0
0
0
Zaten bu yazı için tepki gösterdi.

Tepkiler

2

Kimler beğendi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir