Deniz anası

Denizanaları, dinozorlar yeryüzünde yaşamadan önce bile milyonlarca yıldır okyanus akıntılarında sürüklenmektedir. Denizanası benzeri canlılar okyanus akıntılarıyla birlikte hareket ederler ve soğuk ve ılık okyanus sularında, derin sularda ve kıyı şeridinde bol miktarda bulunurlar. Ancak isimlerine rağmen, denizanaları aslında balık değildir; omurgasız ya da omurgasız hayvanlardır.

Denizanalarının dokunaçlarında, avlarını yemeden önce sersemletmek veya felç etmek için küçük iğneli hücreler bulunur. Çan şeklindeki vücutlarının içinde ağızları olan bir açıklık vardır. Bu açıklıktan yemek yer ve atıklarını atarlar. nizanaları ağızlarından su fışkırttıkça ileriye doğru itilirler. Dokunaçlar pürüzsüz torba benzeri gövdeden aşağı sarkar ve avlarını sokar.

              Denizanası sokmaları insanlar için acı verici ve bazen çok tehlikeli olabilir. Ancak denizanaları insanlara kasıtlı olarak saldırmazlar. Çoğu sokma, insanlar yanlışlıkla bir denizanasına dokunduğunda meydana gelir, ancak sokma tehlikeli bir türe aitse ölümcül olabilir. Denizanaları yiyeceklerini çok çabuk sindirirler. Eğer büyük, sindirilmemiş bir yemeği taşımak zorunda kalsalardı yüzemezlerdi.

Balık, karides, yengeç ve küçük bitkilerle beslenirler. Deniz kaplumbağaları denizanalarının tadına bayılır. Bazı denizanaları berraktır, ancak diğerleri pembe, sarı, mavi ve mor gibi canlı renklerdedir ve genellikle ışıldarlar. Çinliler 1.700 yıldır denizanası avlamaktadır. Bir lezzet olarak kabul edilirler ve Çin tıbbında kullanılırlar.