Diocletianus Sarayı

Diocletianus Sarayı Hakkında
Hırvatistan’daki Diocletianus Sarayı, bu Antik Roma imparatorunun evinin yıllar içinde evrim geçirerek Split olarak bilinen bütün bir kasabaya dönüşmesi açısından dikkat çekicidir.

Diocletianus Sarayı’nın Tarihçesi
Diocletianus, MS Kasım 248’den Mayıs 305’e kadar imparator olarak hüküm sürmüş Dalmaçya doğumlu bir askerdi. İmparatorluğun eyaletlerini yeniden yapılandırmış ve idari sistemini yeniden düzenlemiş olması nedeniyle büyük bir reformcu olarak kabul edilir. Diocletianus’un hükümdarlığının belki de en benzersiz yönlerinden biri, kendi isteğiyle emekli olabilmesiydi.

İmparator emekliye ayrıldığında, bugün Diocletianus Sarayı olarak bilinen yere yerleşmiş ve ölümüne kadar orada yaşamıştır. Diocletianus Sarayı’nı MS 293 ile 303 yılları arasında, doğduğu kasaba olan Salona’dan (günümüzde Solin) çok uzak olmayan bir yerde inşa ettirmiştir.

Tamamlandığında Diocletianus Sarayı, bir yolla ayrılmış konut ve garnizon kanatları olan etkileyici bir müstahkem yapıydı. Diocletianus Sarayı, birkaç daire, üç tapınak ve bir tören alanı olan Peristil ile oldukça gösterişliydi. Aynı zamanda Diocletianus’un mozolesini de barındırıyordu, imparatorun daha sonra gömüldüğü sekizgen bir yapı.

Diocletianus’un ölümünden sonra Diocletianus Sarayı, Salona ile birlikte Avrasyalı Avarların saldırısına uğradığı altıncı yüzyıla kadar kullanılmaya devam etmiştir. Salona halkı, saldırıya dayanmayı başaran saray duvarlarının içine sığındı ve orada yaşamaya devam etti.

Bu noktadan sonra Diocletianus Sarayı yavaş yavaş Spalato – şimdiki Split – olarak bilinen bir ortaçağ kasabasına dönüşmeye başladı. Dükkânlar ve evler surların içine dahil edildi ve organik bir kentleşme süreci olarak tanımlanabilecek bir şehir büyüdü. Ne yazık ki Diocletianus’un mozolesi artık mevcut değildir, yedinci yüzyılda Aziz Duje Katedrali olmuştur. Diocletianus’un kalıntılarının yeri bilinmemektedir.

Diocletianus Sarayı bugün
Bugün Split’te dolaşırken Diocletianus Sarayı’nın nerede bittiğini ve şehrin nerede başladığını bilmek zordur. İkisi karmaşık bir şekilde bir araya getirilmiştir. Daha belirgin ve etkileyici orijinal kalıntılardan bazıları sur kapıları, özellikle Gümüş Kapı, Jüpiter Tapınağı, yeraltı geçitleri ve Peristil’dir. Tarihi alanlara yönelik çeşitli yürüyüş turları ile turist ticaretine iyi bir şekilde hitap etmektedir.

Diocletianus Sarayı ve Split 1979 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almaktadır ve şehir popüler bir turizm merkezidir. Eski saray kompleksinin bilet almanız gereken tek bölümü, bir zamanlar Jüpiter Tapınağı olan Aziz Dominus Katedrali’dir – şu anda vaftizhane olan kısım eski tapınağın çekirdek kısmını oluşturmaktadır. Orijinal beşik tonozlu tavana ve dekoratif frizlere dikkat edin.

Diocletianus Sarayı’na Ulaşım
Sarayın çekirdeği şu anda Split’in merkezini oluşturmaktadır. Şehrin ana tren istasyonu 5 dakikalık yürüme mesafesindedir ve Split’te ayrıca Avrupa’nın her yerine uçuş bulabileceğiniz uluslararası bir havaalanı vardır.