Julius Caesar’ın kendi başarılarından belki de daha önemlisi geride bıraktıklarıdır. Yaptıkları sadece Roma’yı dönüştürmekle kalmamış, muhtemelen dünyanın büyük bir kısmının ya da tamamının geleceğini – en azından bir şekilde – etkilemiştir.
Aşağıda, Julius Caesar’ın mirasının ölümünden sonra da devam ederek dünya tarihi ve siyasi kültürü üzerinde silinmez bir iz bırakmasının 6 yolu anlatılmaktadır.
1. Sezar’ın yönetimi Roma’nın bir cumhuriyetten imparatorluğa dönüşmesine yardımcı oldu
Ondan önce Sulla da güçlü bireysel yetkilere sahipti, ancak Sezar’ın ömür boyu Diktatör olarak atanması onu adı dışında her şeyiyle bir imparator yaptı. Kendi seçtiği halefi, büyük yeğeni Octavianus, ilk Roma İmparatoru Augustus olacaktı.
2. Sezar Roma’nın topraklarını genişletti
Galya’nın zengin toprakları İmparatorluk için çok büyük ve değerli bir varlıktı. İmparatorluk kontrolü altındaki bölgeleri istikrara kavuşturarak ve yeni Romalılara haklar vererek, Roma’yı tarihin en büyük imparatorluklarından biri haline getirecek olan genişlemenin koşullarını hazırladı.
3. İmparatorlar tanrı benzeri figürler haline geleceklerdi
Sezar, devlet tarafından tanrısal statü verilen ilk Romalı olmuştur. Bu onur, öldüklerinde tanrı ilan edilebilen ve kendilerini hayattaki büyük selefleriyle ilişkilendirmek için ellerinden geleni yapan birçok Roma İmparatoruna verilecekti. Bu kişisel kült, Senato gibi kurumların gücünü çok daha az önemli hale getirdi – bir adam halkın popülerliğini kazanabilir ve ordunun sadakatini talep edebilirse İmparator olabilirdi.
4. Britanya’yı dünyaya ve tarihe tanıttı
Sezar hiçbir zaman Britanya’yı tamamen işgal etmeyi başaramadı, ancak adalara yaptığı iki sefer önemli bir dönüm noktası oldu. Britanya ve Britanyalılar hakkındaki yazıları ilkler arasındadır ve adalara dair geniş kapsamlı bir bakış açısı sunar. Kaydedilmiş Britanya tarihinin, Sezar’ın zeminini hazırladığı MS 43’teki başarılı Roma ele geçirmesiyle başladığı kabul edilir.
5. Sezar’ın tarihsel etkisi kendi yazdıklarıyla büyük ölçüde artmıştır
Romalılar için Sezar kuşkusuz büyük önem taşıyan bir figürdü. Özellikle Galya Savaşları’nın tarihi olan Commentarii de Bello Gallico’da kendi hayatı hakkında çok iyi yazmış olması, hikayesinin kendi sözleriyle kolayca aktarıldığı anlamına geliyordu.
6. Sezar’ın örneği liderlere onu taklit etmeye çalışmaları için ilham verdi
Çar ve Kayzer terimleri bile onun adından türemiştir. İtalya’nın faşist diktatörü Benito Mussolini, öldürülmesini ‘insanlık için utanç’ olarak nitelendirdiği kendisini yeni bir Sezar olarak görerek bilinçli bir şekilde Roma’yı yankıladı. Faşist kelimesi, Roma’nın sembolik sopa demetleri olan fasces’ten türetilmiştir – birlikte daha güçlüyüz.
Sezarizm, güçlü ve genellikle askeri bir liderin arkasında yer alan tanınmış bir yönetim biçimidir – Napolyon tartışmasız bir Sezaristti ve Benjamin Disraeli bununla suçlanmıştı.
