Yıl 2019, Cadılar Bayramı gecesi ve siz Bridgeville Bölgesi Tarih Derneği üyeleriyle birlikte bir konuk konuşmacıyı dinlemek üzere bir oditoryumda oturuyorsunuz. Konuşmacı bir korku romanının yazarı ve roman şu anda yaşadığınız Brentwood, Pittsburg’da geçiyor.
Yazar sahneye çıktı, kalabalığa dönük bir tabureye oturdu ve konuşmasına, ailesinin 3406 Brownsville Road’da yaşadığı dönemde yaşadıklarını anlattığı kitabını neden yazdığını açıklayarak başladı. Gördüğünüz gibi bu onun hikayesiydi.
Beklemediğiniz şey, yazarın başına gelenlerin Tanrı ve Şeytan’ın var olduğunu, Cennet ve Cehennem’in gerçek olduğunu, Meleklerin ve İblislerin bizi kurtarabileceğini ya da yok edebileceğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtladığını söylemesiydi. Muhtemelen dedeniz yaşında olan bu adam, kitabının yirmi birinci yüzyılda kötülüğün varlığına ve gücüne tanıklık ettiğini gururla herkese söylüyor.
Yazar Bob, kitabındaki olaylar hakkında konuşmaya başlar. Herkesin tipik bir “hayaletli eski tarihi ev” türü korku romanı olacağını düşündüğü şey birdenbire daha karanlık ve uğursuz bir şeye dönüşür. Bob, Brownsville Yolu İblisi ile yaşadığı deneyimi anlatıyor.
Bob Cranmer
Robert “Bob” Wesley Cranmer Pittsburg, Pennsylvania’da doğdu ve büyüdü. Eski bir ABD Ordusu Binbaşısı, işadamı, yazar ve siyasetçidir. Bob Cranmer 1996-2000 yılları arasında Pennsylvania Allegheny County’de Cumhuriyetçi İlçe Komiseri olarak görev yapmıştır.
İlk eşi Lesa ile 1980 yılında evlendi ve dört çocukları oldu. Bob 1988’de Pittsburg’a tayin edildi ve eşi, dört çocuğu ve şans Cranmer’ların tarafında oldu.
Bob, Pittsburg’da küçük bir çocukken sık sık 3406 Brownsville Road adresindeki üç katlı Craftsman tarzı eve bakardı. Kendini, büyüdüğünde bir gün bu güzel evin içinin nasıl göründüğünü görebilmeyi umarken bulurdu.
Cranmer’lar ev arayışına başladıklarında Brownsville Yolu üzerindeki ev satışa çıktı. Cranmer’lar evi satın aldılar ve ilk günden itibaren evde bir şeylerin yolunda gitmediğine dair işaretler vardı.
Evi gezerken, iki yaşındaki Bob Jr başıboş dolaşmaya başladı. Bob’un The Demon of Brownsville Road adlı kitabına göre, ailesi bodruma bakmaktan döndüğünde, küçük çocuğu ön merdivenlerde “hayalet görmüş gibi” ağlarken ve nefes nefese kalmış bir halde buldu.
Lesa kocasına evin üç kişilik bir aile için çok büyük olduğunu ve evin kendisini ürküttüğünü söyledi. Bob ise karısının düşünceleri ya da duygularıyla pek ilgilenmiyordu ve “hayalindeki evi” satın almaya kararlıydı.
The Demon of Brownsville Road’a göre, önceki satıcılar taşınmak için inanılmaz derecede istekli görünüyorlardı ve Cranmer’lar düşük bir teklif verince ev onların oldu. Bob satıcılara “evde bir sorun olup olmadığını” sorma ihtiyacı hissetmiş.
Satıcı, Cranmer’lara evin iyi durumda olduğunu, hatta oturma odasında birkaç Katolik ayini düzenlediklerini söyledi. Bob bunun biraz tuhaf olduğunu düşündü çünkü kendisi de bir Katolikti ve eski bir papaz yardımcısıydı.
Katolik Komünyon Ayini asla bir kilisenin dışında yapılmaz; eğer yapılırsa, bu istisnai koşullar altında olur. Brownsville Yolu’nun Şeytanı’nda Bob, “İrlandalı Katolikler olduklarını ve bunun bir tür İrlanda geleneği olması gerektiğini düşündüğünü” yazmıştı.
Brownsville Yolu’nun Şeytanı
Aile neredeyse hemen evde garip olaylar yaşamaya başladı. Her perili evde olduğu gibi, Cranmer’lar da ışıkların kendiliğinden açılıp kapandığını, ayak sesleri ve “rahatsız edici sesler” duyduklarını deneyimlediler.
İddiaya göre evdeki varlık siyah bir sis olarak beliriyor ya da garip ve kötü bir kokuya dönüşüyordu. Bob Cranmer evde/mülkte bükülmüş haçlar ve tahrip edilmiş tespihler bulduğundan bahsetmektedir. Cranmer, The Demon of Brownsville Road’da bu olaylar meydana geldiğinde kendisinin ve ailesinin “o zamanlar Katolik olmadıklarını, ancak Katolik olarak yetiştirildiklerini” yazmaktadır.
Bob Cranmer’a göre, o sırada dindar olmamasına rağmen, garip şeyler olduğunu bilen Cranmer’ın annesinin önerisi üzerine bir rahibi kutsaması için eve kabul etmiş. Bob, rahibin bir oda hariç her odayı kutsadığını söyledi. Şu anda üç yaşında olan Bobby Jr, rahibin mavi ekoseli duvar kağıdıyla kaplı odasına girmesine izin vermemiş.
Yetişkinler bunun bir “korkunç ikiler öfke nöbeti” olduğunu düşündükleri için odayı atladılar. Ancak Cranmer, “Bobby bir yıl boyunca geceleri yatağında uyumayı reddetti. Gömme dolabına giriyor, ışığı açıyor ve yerde uyuyordu.” Bobby’ye neden dolapta uyumak istediği sorulduğunda, odanın korkutucu olduğunu söyledi.
Bay Cranmer, The Demon of Brownsville Road’da bahçe işleriyle uğraşırken bahçeye gömülü metal bir kutu keşfettiğini ve kutunun içinde “tespih boncukları ve bazı dini madalyalar” olduğunu iddia etmektedir. Cranmer bu keşfi yaptıktan sonra evin eski sahiplerini arayarak kutudan haberdar olup olmadıklarını sorar.
Kitaba göre, “Bana çok zorlayıcı bir şekilde evi bulduğum yere geri koymamı söylediler ve konuyla ilgili daha fazla ayrıntı vermeyi reddettiler.” Cranmer’lar evin geçmişini daha fazla araştırdılar ve bir katliam yeri olduğunu keşfettiler.
1792’deki Kuzeybatı Kızılderili Savaşı sırasında, bir anne ve üç küçük çocuğu Fort Pitt civarında vahşi Amerikan yerlileri tarafından öldürüldü. Brownsville Yolu İblisi, cinayetin evin ön bahçesinde işlendiğini ve üç kurbanın gömüldüğünü ve böylece şeytani bir düşman tarafından eve getirildiğini iddia etmektedir.
Bob Cranmer, ABD Savaş Bakanlığı’nda, Pitt Kalesi komutanı Isaac Craig’den Henry Knox’a (dönemin savaş bakanı) gönderilen ve “Kızılderililerin Deliverance Brown’ın karısını ve üç çocuğunu öldürdüklerini, Brown’ın evden biraz uzaklaşarak kaçtığını” belirten ve cinayetin işlendiğini kanıtlayan bir mektup bulduğunu iddia etmektedir.
Daha Fazla Kötülük mü?
Brownsville Yolu’nun Şeytanı kitabı devam ediyor ve bir “katolik mistiğin” evle ilgili vizyonlar gördüğü ve arazide bir değil evde birçok cinayet işlendiği iddia ediliyor. Kitapta mistiğin, 1920’li ve 30’lu yıllarda evde yasadışı kürtajlar yapan ve kitapta “Dr. M” adı verilen bir çocuk doktorundan bahsettiği iddia ediliyor.
“Paranormal olayların artmasına ve evin kirli geçmişinin ortaya çıkmasına rağmen Cranmer’lar on yıllarca orada yaşadılar“
Artık musallatlar birikmeye başlamıştı ve evden taşınmanın yapılacak en mantıklı şey olacağını düşünürdünüz. Ancak bu gerçekleşmedi ve her nedense Bob Cranmer ve ailesi evden hiç taşınmadı ve 18 yıl daha orada yaşamaya devam etti.
Bob kitabında iblisin ailenin zihnini değiştirdiğini ve etkilediğini yazmıştır. Kitaba göre, eşi Lesa ve iki çocuğu ciddi akıl sağlığı sorunları yaşadı ve hastaneye kaldırıldı.
2003 yılında Bob Cranmer, Bobby’nin kendisine tahrik olmaksızın saldırdığını iddia etmesinin ardından saldırı suçundan tutuklandı*. Ertesi gün, aynı evde yaşayan yaşlı bir teyze yatağında doğal nedenlerle ölü bulundu.
Bu olaylardan kısa bir süre sonra Bob’un canına tak etti ve Katolik Kilisesi’nden yardım istedi. Aile Katolik değildi ama Bob’un siyasi kariyeri sayesinde Pittsburg Belediye Başkanı ile arası iyiydi ve o da Piskoposluktan yardım almak için Pittsburg Piskoposuna gitti.
Piskopos belediye başkanının istediğini yaptı ve bir rahip evi şeytan çıkarmak için geldi. Cranmer’ın The Demon on Brownsville Road adlı kitabında anlattığına göre ruhani savaş iki yıl sürmüş. 2006 yılında ev temizlendi ve şeytani etkisinden kurtuldu.
Bob Cranmer ve diğer aile üyeleri kurtulduklarına sevinerek Katolikliğe geçtiler. Bob şimdi zamanını Brownsville Yolu İblisi’nin hikayesini ve bunun Tanrı’nın, Cennetin, Şeytan’ın, Meleklerin, İblislerin ve Katolik Kilisesi’nin diğer tüm gereçlerinin varlığını nasıl kanıtladığını paylaşarak geçiriyor.
Bugün siz ve aileniz, Bob ve en büyük oğlunun büyüleyici bir Oda ve Kahvaltı’ya dönüştürdüğü 3406 Brownsville Yolu üzerindeki evde bir oda ayırtabilirsiniz. Endişelenmeyin; ev 2006’dan beri iyi durumda.
* Cranmer ailesinin diğer üyeleri tarafından Bobby Jr’ın uzun yıllardır şizofreni hastası olduğu belirtilmiştir. 2003 yılında Bobby ve babası arasında yaşananlar, kitabın ima ettiği gibi şeytani bir ele geçirme anı olarak değil, Bobby’nin görsel ve işitsel halüsinasyonlar içerebilen şizofrenik bir dönem yaşıyor olabileceği bir an olarak görülmelidir. Kitap, aile üyelerinin iblis yüzünden akıl hastası olduklarını ve hastaneye yatırılmak zorunda kaldıklarını öne sürüyor. Akıl hastası olmak doğaüstü olaylardan kaynaklanmaz ve tıbbi ve nörolojik bir durumdur. Zararlı bir varsayım, akıl hastalığı ya da sinir krizi geçiren birinin içine cin girdiği ve şeytan çıkarmanın onu iyileştirmenin tek yolu olduğudur. Etkilenen birey bir nöbet geçiriyorsa veya zihinsel bir kırılma, ilaca bağlı psikoz yaşıyorsa veya intihar/şiddet tehdidinde bulunuyorsa (kendisi ve başkaları için bir risk haline geliyorsa), acil tıbbi tedavi aramak etkilenen bireye yardım etmek için en güvenli ve uygun yanıttır.
