Seyahat

Laodikeia

3
Lütfen giriş yap veya kayıt ol bunu yapmak için.

Laodikeia Hakkında
Laodikeia, Laodikya olarak da bilinir, günümüzde modern Türkiye’de bir dizi ilginç antik kalıntıyla temsil edilen bir Antik Yunan ve Roma kentiydi.

Bazıları tarafından MÖ 3. yüzyılda Seleukos Krallığı’ndan Antiochus II Theos tarafından kurulduğu söylenen Laodikeia’daki bina ve anıtların çoğu MÖ 1. yüzyıldan kalmadır. Laodikeia daha sonra önemli bir Roma kenti haline gelmiş ve MS 60 yılında bir depremle hasar gördükten sonra bile iskân edilmeye devam etmiştir.

Laodikeia’nın kalıntıları arasında, başlangıçta 20.000 seyirci kapasiteli olan antik tiyatronun kalıntıları da bulunmaktadır.

Laodikeia tarihçesi
Lykus nehri üzerine kurulmuş olan Laodikeia uzun bir tepe üzerinde yer almaktaydı ve başlangıçta ‘Zeus’un Şehri’ anlamına gelen Diospolis olarak bilinmekteydi. Laodikeia’nın inşası MÖ 261 ve 253 yılları arasında Antiochus II Theos’a atfedilir ve kente karısı Laodice’nin onuruna bu ismi vermiştir. Kent, Hellen eyaletleri Karya ve Lidya ile sınır komşusuydu.

Kasaba kısa sürede zenginleşmiş ve MÖ 188’de Bergama Krallığı’na geçmiş, ardından Roma kontrolüne geçmiştir. Cumhuriyetin sonu ve imparatorluk Roma’sının şafağında Laodikeia, özellikle siyah yün ticaretinde yoğun bir ticaret yolu üzerinde olmanın faydasını gördü.

Ne yazık ki, bu hareketli metropol sık sık depremlere maruz kalmış, özellikle de MS 60 yılında Neron döneminde şehir yerle bir olmuştur. Kent sakinleri kenti kendi ceplerinden onarmış ve Yunan sanatına olan beğenilerini yansıtmışlardır.

Laodikeia’nın varlıklı sakinleri şehir genelinde güzel anıtlar inşa etmiş ve kendi sikkelerini basmışlardır. Şehir aynı zamanda büyük bir tıp okuluna da sahipti. Nüfusun çoğu Yahudiydi ve bunların çoğu Büyük Antiokhos yönetimindeki Babil’den gelmişti, bu da doğal olarak kentin Hıristiyanlığın ilk merkezlerinden biri olmasına yol açtı.

Laodikeia daha sonra Bizanslılar döneminde tahkim edilmiş olsa da, şehir Türk ve Moğol istilaları sırasında tahrip edilmiştir.

Laodikeia bugün
Bugün, Laodikeia’nın etkileyici kalıntıları kentin eski ihtişamının bir kanıtıdır. Hala görülebilenler arasında stadyum ve gymnasium (her ikisi de MS 79 yılına aittir), bir hamam kompleksi ve bir Zeus Tapınağı bulunmaktadır.

Doğuda, sütunlarla kaplı ve her tarafı mezarlıklarla çevrili sokakları çevreleyen antik şehir surlarının ve Efes kapısının kalıntılarını da görebilirsiniz.

Giriş 10 TL’dir ve sitede dolaşarak birkaç saat geçirmeyi bekleyebilirsiniz, bu nedenle rahat ayakkabılar giydiğinizden ve bol miktarda içme suyu getirdiğinizden emin olun. Kiralanabilecek sesli rehberlerin yanı sıra en önemli yerleri işaretleyen ekran tabelaları da bulunmaktadır.

Laodikeia’ya Ulaşım
Modern Denizli şehrinin 6 kilometre kuzeyinde, Pamukkale (Hierapolis) yolu üzerinde yer alan Laodikeia’ya arabayla kolayca ulaşılabilir.

Ya da Denizli Otogarı’nın alt katındaki Peron Kapısı 76’dan her 20 dakikada bir kalkan Denizli-Pamukkale minibüsüne binebilirsiniz. Sürücüler Ören Caddesi’nde duracak ve buradan arkeolojik alan girişine kadar yaklaşık 10 dakika yürümeniz gerekecektir.

Sekizgen Salon
Beule Kapısı

Reactions

1
0
0
0
0
0
Zaten bu yazı için tepki gösterdi.

Tepkiler

1

Kimler beğendi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir