Bilgi Bilim Dizi & Film Eğitim Eğlence Genel Kültür Hikaye Tarih Tv & Sinema

Kültürdeki Bilim: Mars Miti

3
Lütfen giriş yap veya kayıt ol bunu yapmak için.

İnsanlığın ve medeniyetin ilerleyişi; yüzyıllar boyunca kişilerin merakı sonucunda gerçekleştirdikleri buluşlar ve çabalarla gerçekleşmiştir. Çoğu zamanda da insanların inandıkları şeyler etrafındakileri etkilemiştir. Bu durum, iletişimin yaygınlaşmasıyla bütün dünyanın birbirini etkilemesine evirilmiştir. Bu etkilenmenin en ilginçleri genellikle bilim alanında olmuştur. Ancak bilimin kesin doğruluğu bilimle ilgilenmeyen insanlara çekici gelmemiştir. Yani her şeyi bilimle açıklamak her insana göre değildir. Ancak insanın yaptığı ufak bir hata bütün bir insanlığı etkilemiştir. Bilimle açıklanamasa bile bazı şeylerin açıklanmasını ve bazı hikayelerin anlatılmasını bilime borçluyuz.

19. yüzyılın son çeyreğinde Schiaparelli isimli İtalyan astronom Mars gezegenini incelemeye başladı. Yaptığı incelemeler sonucunda Mars’ta denizlerin ve kıtaların olduğunu gözlemledi ve bunlara isimler bile verdi. Mars’ta su kanalları gibi kanalların olduğunu ileri sürerek bunlara kanallar ‘canali’ ismini verdi. Ancak İtalyancadan İngilizceye yapılan çeviride bir hata yapıldı ve aslında su kanalı veya oluk manasına gelen ve ‘channels’ şeklinde çevrilmesi gereken sözcük İngilizceye içinde su bulunacak şekilde olan kanallar manasına gelen ‘canals’ sözcüğüyle çevrildi. Tabi ki dönemin en ünlü yapıtlarından olan Süveyş Kanalına ‘The Suez Canal’ da aynı ismin verilmesi Mars’ta dünyadaki gibi veya daha farklı bir biçimde bir zeki yaşamın olduğu kanısı üstünde insanları düşündürmeye başladı. Bu kişilerden biri olan Percival Lowell ise Mars’ta zeki bir yaşamın olabileceği düşüncesiyle Kızıl Gezegeni incelemeye başladı. Lowell Mars’ın yüzeyini inceledi ve Mars’taki kanallar hakkında çalışmalarında geniş bilgilere yer verdi. Daha sonrasında çoğunun doğru olmadığı daha doğrusu hala üzerinde tartışma olan bütün bu bilgiler sonraki yüzyılda yazarlardan radyoculara ve sinema filmlerine kadar herkesi etkiledi. En önemli etkilerinden bazıları H.G Wells’in üzerinde olmuş ve belki de onun Dünyalar Savaşı adlı romanını yazmasına sebep olmuştur. Hatta H.G Wells bu konuda Things to Come‘Dünyamızın Geleceği’ isimli bir film çekmiş ve bu film Arthur C. Clarke’ın 2001: Bir Uzay Destanı adlı kitabı yazmasına, Kubrick’in aynı isimle bir film çekmesinde etkili olmuştur. Daha sonra Orson Welles ise Dünyalar Savaşı hakkında bir radyo programı yaptı ve neredeyse bütün Amerikalıların uzaylıların geleceğine inanmasını sağladı. Belki de Ray Bradbury’nin ve Walter Tevis’in uzaylılarla ve Mars ile alakalı kitaplarını yazmalarına sebep oldu. Daha sonra David Bowie’nin de oynadığı Dünyaya Düşen Adam adlı filmin çekilmesine ve belki de David Bowie’nin hakkında yazdığı şarkılara, Life on Mars, Space Oddity ve Starman gibi; ilham kaynağı oldu. Ayrıca Starman şarkısı Elon Musk’ın gönderdiği Tesla otomobilinde halen evrende yankılanmakta.

 

Sonuç olarak belki de yapılan bu ufak çeviri hatası günümüze gelene kadar çok sayıda bilim insanını, yazarları ve sanatçıları etkilemiş; insanlar bilim ile ilgilensin veyahut ilgilenmesin bilimin etkisi her türlü kişiyi bir şekilde etkilemiş, umutla doldurmuş ve daha ileriye gitmesine belki de insanlığa bir katkısı olmasına sebep olmuştur.

⭐ Atatürk'ün, planını çizdiği bu köyün hikayesini mutlaka okuyun ⭐
İstanbul'a 1.5 saat uzaklıkta, kendinizi Karadeniz' de bir yaylada gibi hissedebileceğiniz mükemmel bir yer; Yuvacık barajı

Reactions

2
0
0
0
0
0
Zaten bu yazı için tepki gösterdi.

Tepkiler

2

Kimler beğendi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Konuyu iki taraflı ele alabilmek önemli fakat çeviri veya kulaktan duyma bilgilerin bilimdeki ilerleyişi olum yönde de etkilemiştir. Güzel bir makale olmuş elinize sağlık