Bilgi Mimari Sanat Tarih

TÜRKİYE’NİN EN ÖZEL MİMARİ TASARIMLARI

1
Lütfen giriş yap veya kayıt ol bunu yapmak için.

Mimari tasarım örnekleri denince hep sıra dışı yapılar karşımıa çıkar. ama aslında mimari tasarıma örnek olarak sadece sıra dışı yapılar verilmez .çünkü mimarlığı etkileyen  onlarca farklı sanat akımı vardır. her bir sanat akımında farklı yapılar ve mekanlar tasarlanmıştır.

#1

ANITKABİR

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün ebedi istirahatgah olan Anıtkabir, ülkemizin en nitelikli mimari tasarımlarındandır. 1938’de hayata gözlerini yuman Başkumandan’a yakışacak bir kabir tasarımı için yarışma açıldı. Yarışmaya ulusal ve uluslararası bir çok mimar katıldı, tasarımlarını sundu. 1 Mart 1941’de başlayan yarışma, 2 Mart 1942’de sona erdi. Yarışmayı, Emin Onat ile Orhan Arda’nın tasarımı kazandı. Yapının inşaatı 1944’te başladı ve 1953’te tamamlanmıştır. Kompleks, anıt mezar binası başta olmak üzere çeşitli yapı ve anıtların yanı sıra Barış Parkı olarak adlandırılan ağaçlık alandan meydana gelmektedir.

Anıtkabir’in tasarımı sadece kabirden ibadet değildir. Şeref Holü , Aslanlı Yol, Yer Altı Müzesi, peyzajı ile bir bütündür. Anıtkabir’in peyzajı için dünyanın çeşitli ülkelerinden farklı ağaçlar ve bitkiler getirilmiş böylece Atatürk’ün YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ sözü, ağaçlarla somutlaştırıldı.
#2

DOĞAN APARTMANI

İstanbul’un göbeğindeki eşsiz mimarisi, fotoğrafçıların bir kare almak için çırpındığı bahçesiyle Doğan Apartmanı, şehirde en görkemli yapılardan biri. 1894 yılında inşa edilen bu tarihi bina, Belçikalı banker bir aile olan Helbig ailesi tarafından yaptırılıyor. Binanın o zamanki ismi ise; Helbig Apartmanı. Galata Kulesi’ne çıkarken Serdar-ı Ekrem sokakta yer alan bina inşa edildiği dönemde, seçkin aileleri ağırlamak için kiralık bir konut olarak tasarlandı. İtalyan mimari tarzını yansıtan bina, “U” şeklinde dizayn edildi. 400 metrekarelik bahçesiyle eşsiz bir görünüm sunan binanın en üst katında ise her dairenin kendisine ait olan hizmetçi odaları bulunuyordu.Apartmanın, dillere destan ve eşsiz manzaraya sahip terasında ise herkesin kullanımına açık ortak bir kütüphane ve spor salonu bulunuyor. Doğan apartmanın mimari tasarım özellikleri şöyle sıralanabilir: İstanbul’un ilk apartmanlarından olması, boğazdan gözükmesi, U biçimde avlulu yapısı ile sivil mimariye güzel bir örnektir.

#3

BURSA ULU CAMİ

Bursa’da I. Bayezid tarafından 1396-1400 yılları arasında yaptırılmış dini yapıdır. Çok ayaklı cami şemasının en klasik ve anıtsal örneği sayılır. Yirmi kubbeli yapı, Türkiye’deki iç cemaat yeri en geniş camidir. Mimarın Ali Neccar veya Hacı İvaz olduğu sanılmaktadır. Caminin; kündekari tekniği ile yapılmış minberi Selçuklu oyma sanatından Osmanlı ahşap oymacılığı sanatına geçişin en önemli örneklerinden biri kabul edilen değerli bir sanat eseridir.Caminin duvarlarında bulunan 19. yüzyılın ikinci yarısında ve 20. yüzyılın başlarında farklı hattatlar tarafından yazılmış 192 adet hat levhası ve duvar yazısı, hat sanatının özgün örnekleri arasında gösterilir. Caminin iç mekanında, tepesi açık bir kubbenin altında bulunan şadırvan, Ulu Cami’nin dikkat çekici özelliklerindendir.

#4

BÜYÜK POSTANE

Büyük Postane, İstanbul’un Fatih ilçesindeki Sirkeci semtinde bulunmaktadır. Sirkeci PTT Merkezi (Büyük Postane), ülkemizdeki en büyük postane binası olma özelliğine sahiptir. Binanın inşaasına 1905 yılında Posta ve Telgraf Nezareti Binası olarak hizmet sunması başlanmış olup, 1909 yılında inşaatı tamamlanmıştır.

Binanın adı ilerleyen yıllarda ilk olarak ‘Yeni Postane’ sonrasında ise ‘Büyük Postane’ olarak değiştirilmiştir. Büyük Postane’nin mimarı Vedat TEK olup, aynı zamanda mimarın ilk eseri olma özelliğine sahiptir. Büyük Postane binasının inşaasından önce Postane Nezareti, Eminönü’nde bulunan Postahane-i Amire Binası’nda hizmet vermekteydi. 1909 yılından sonra posta işleri, Büyük Postane binasına taşınmıştır.

Fatih’te Sirkeci semtinde bulunan Büyük Postane, Mısır Çarşısı ve Yeni Cami’ye yakın konumda bulunmaktadır. Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın ilk örneklerinden biri olan Büyük Postane binasının giriş kapısının üst bölümünde çini işleme ile eski yazıyla yazılmış ‘Postane Telgraf Nezareti’ yazmaktadır.

Büyük Postane, 1927 – 1936 yıllarında İstanbul Radyoevi olarak da kullanılmış, 1958 yılından itibaren, yalnızca posta ve telgraf işlerinde kullanılmaya başlanmıştır.Günümüzde Büyük Postane Binası, İstanbul Avrupa Yakası PTT Başmüdürlüğü olarak hizmet vermektedir. Ayrıca binanın giriş katında tam teşekküllü Sirkeci PTT Şubesi olarak da hizmet verilmektedir. Yine bina içinde ülkemizin iletişim ve telekomünikasyon tarihi ile ilgili bilgiler veren bir de müze bulunmaktadır.
#5

SELİMİYE CAMİİ

Caminin mermer, çini ve hat işçilikleri de önemlidir. Yapının içi İznik çinileriyle süslüdür. Büyük kubbenin tam altındaki hünkar mahfili, 12 mermer sütunludur ve 2 metre yüksekliktedir. Yapının, kuzeye, güneye ve avluya açılan 3 kapısı vardır. İç avlu, revaklar ve kubbelerle süslüdür. Avlunun ortasında mermerden özenle işlenmiş bir şadırvan vardır. Dış avluda ise sıbyan mektebi, darül kurra, darül hadis, medrese ve imaret bulunmaktadır. Sıbyan mektebi günümüzde çocuk kütüphanesi, medrese ise müze olarak kullanılmaktadır.

Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinin altında ters bir lale motifi bulunmaktadır. Rivayete göre, caminin yapılacağı arsa üzerinde bir lale bahçesi bulunmaktaydı. Bu arsanın sahibi, başlarda arsasının satılmasını istememiştir. En sonunda, Mimar Sinan‘dan camide bir lale motifi olmasını isteyerek arsasını satmıştır. Mimar Sinan da lale motifini ters olarak yapmıştır. Lale motifi bu arsada bir lale bahçesi olduğunu, ters olması ise sahibinin tersliğini temsil etmektedir
#6

SERGİ EVİ

1940’lı yıllardan itibaren yaklaşık 10 yıl kadar etkisini gösteren II. Ulusal Mimarlık Dönemi’ni ortaya çıkaran en önemli iki unsur Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümü ve II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesidir. Dışarıdan malzeme alımının zorlaşmasıyla beraber, iklim koşullarına uygun geleneksel mimari anlayışı benimsenmiştir. Eğitim alanında etkinliğini arttıran okullarla birlikte, eğitim vermek için ülkemize gelen mimarlar arasında adı öne çıkan mimar Paul Bonatz olmuştur.

Öz halinden oldukça farklı bir mimari tasarım ile Paul Bonatz, 1946-1948 yılları arasında Sergi Evi’ni Ankara’nın şimdiki Opera Binası’na dönüştürmüştür. Yapıyı II. Ulusal Mimarlık Dönemi özellikleriyle yeniden sergileyen Bonatz’ın bu tutumu, mimar Şevket Balmumcu’yu da derinden etkilemesi dolayısıyla oldukça eleştirilmiştir.
MODERN MİMARİ TASARIMLARI GÖRMEK İSTERSEN TIKLA
DÜNYANIN EN ÜNLÜ 5 MİMARİ VE YAPITLARI

Reactions

0
0
0
0
0
0
Zaten bu yazı için tepki gösterdi.

Tepkiler

Kimler beğendi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir