Málaga Alcazaba Hakkında
Malaga Alcazaba (Alcazaba de Málaga), İspanya’da türünün en önemlilerinden biri olduğu söylenen, 11. yüzyıldan kalma pitoresk bir Mağribi kalesidir. Tarihçiler kalenin yapımının 1057 ile 1063 yılları arasında Berberi kralı Badis ben Habus’un yönetimi altında gerçekleştiğini belirtmektedir. Yıllar içinde Malaga Alcazaba’sı birkaç kez restore edilmiş olsa da, orijinal ihtişamı ve heybetli doğası bozulmamıştır.
Malaga Alcazaba’yı ziyaret edenler, malzemelerinin saray kalesinin inşasında da kullanıldığı söylenen yıkık bir Roma tiyatrosunun kalıntılarını da görebilirler.
Málaga Alcazaba’nın tarihi
Arap tarihçilere göre, 1057 ile 1063 yılları arasında Granada Berberi Taifesi Kralı Badis’in talimatıyla inşa edilmiştir. Yapımında taşınan malzemeler kullanılmış ve sütunlar, sütun başlıkları ve diğer malzemeler yakındaki Roma Tiyatrosu’ndan alınmıştır.
On birinci ve on beşinci yüzyıllar arasında Málaga ve Alcazaba çeşitli Müslüman hanedanların yönetimi altında kalmıştır: 1092’de Almoravid hanedanı, 1146’da Almohad Halifeliği ve 1279’da Nasrid hanedanı. Nasrid Krallığı döneminde Alcazaba en ihtişamlı dönemini yaşamış, onu aşılmaz bir kaleye dönüştürecek değişiklikler geçirmiş, iç kısımda ise Gırnata’daki Elhamra’nın mimarisinde görülen narin güzelliğe kavuşmuştur. Son olarak, 1340 yılında Nasrid Kralı I. Yusuf tepenin zirvesine Cebelitarık Kalesi’ni inşa edecektir.
1487 yılında Alcazaba, Katolik askeri güçler tarafından maruz kaldığı ilk büyük kuşatmayla karşılaştı. Dört ay boyunca 15.000 kişiden oluşan Müslüman ordusu 80.000 kişilik bir orduya karşı direnmiş ve sonunda teslim olmuştur.
Kale, iki olayın bozulmasına katkıda bulunduğu on yedinci yüzyıla kadar iyi koşullarda muhafaza edilmiştir: 1680’deki şiddetli deprem ve Dokuz Yıl Savaşları sırasında 1693’te Fransız gemilerinin saldırısının neden olduğu hasar. Bu tarihten sonra kale, rehabilitasyon çalışmalarının başladığı ve yerleşkenin İspanya’nın Tarihi Mirası ve şimdi de Kültürel İlgi Varlığı olarak ilan edildiği otuzlu yıllara kadar hapishane, hastane ve hatta alt kısımda bulunan evler de dahil olmak üzere çeşitli kullanımlar için kullanılmıştır.
Yapının askeri unsurları onu bugün İspanya’daki en önemli Müslüman eserlerinden biri haline getirmektedir.
En son 20. yüzyılda olmak üzere birkaç kez restore edilen bina ve önemli arkeolojik mirası bugün ziyaret edilebilmektedir.
Bugün Málaga Alcazaba
Belediye binasının önündeki Calle Guillén Sotelo’dan 15.000 metrekarelik bir alana yayılan yerleşkeye yürüyerek ya da asansörle çıkılabiliyor.
Saray üç avlu etrafında yapılandırılmıştır; bunlardan ilki merkezi bir çeşmeye ve Halifelik döneminden kalma orijinal kemerlere sahip Los Surtidores avlusudur. Avludan, on altıncı yüzyıldan kalma ahşap kasetli bir tavana ve Alcazaba’nın ayrıntılı bir modeline sahip olan Armadura Mudéjar Kulesi’ne ve Malaga’nın güzel panoramik manzarasını sunan Maldonado Kulesi’ne erişebilirsiniz. Buradan olağanüstü Nasrid Sarayı’na ve güzel Portakal Ağacı Avlusu’na geleceksiniz.
Alcazaba’dan aşağı inerken ziyaretçiler 1951 yılında kalenin hemen dibinde keşfedilen Roma Tiyatrosunu görmek için durabilirler. Hemen yanında, MS 1. yüzyılda inşa edilen ve yüzyıllar sonra Alcazaba’yı inşa etmek için Mağribiler tarafından yağmalanan tiyatronun tarihi hakkında bilgi veren bir ziyaretçi merkezi bulunmaktadır.
Málaga Alcazaba’ya Ulaşım
Alcazaba, Málaga’nın tarihi merkezindedir ve yürüyerek ulaşılabilir. Ayrıca Belediye Binası’nın önündeki Calle Guillén Sotelo’dan ulaşılabilen bir asansör de bulunmaktadır. Paseo del Parque’dan Gibralfaro Kalesi’ne giden 35 numaralı otobüs güzergahı bulunmaktadır.
