Bilgi Tarih

Maraton Koşusunun Nefes Kesici Hikayesi!

0
Lütfen giriş yap veya kayıt ol bunu yapmak için.

MÖ 490 yılında meydana gelen savaşı anlamamız için öncelikle bu savaşın nedenini anlamak gerekmektedir. Yunan halkı, MÖ 8. yüzyılda “Karanlık Çağ”ı arkasında bıraktı. Ardından dünya üzerinde fazla görülmemiş bir yapılanma sistemi üzerine yoğunlaştılar. Bu sisteme “şehir devletleri” adını veren Yunanlar, Yunanistan’da ve Ege Bölgesi’nde şehir devletleri kurdu. Anadolu Bölgesi’nde kurulan şehir devletlerinin şansı yaver gitmeyerek MÖ 6. yüzyılda Lidya tarafından ilhak edildiler.

Genel olarak özerk bir statüde olan şehir devletleri için durum o kadar da kötü gözükmüyordu. Ancak MÖ 550’lerde Doğu’da -İran’da- yeni bir güç olan Ahameniş devleti ortaya çıktı. Bu yeni güç kısa sürede sınırlarını genişletti ve gözünü Lidya devletine dikti. Lidya devletini kısa sürede ilhak etmeyi başardı ve Yunan şehir devletlerinin hâkimi oldu. Hemen ardından da Balkanlara doğru sınırını genişleten Ahameniş devletinin önünde kimse duramıyordu.

Kısa süre içinde tiranlıkla tanışan Yunan şehir devletlerinin ise isyan etmekten başka şansı kalmamıştı. İsyanı hazırlamak için Yunanistan’daki soydaşlarından da yardım istediler. Şehir devletlerinin çağrısına yanıt veren yalnızca Atina ile Eritre oldu ve hazırlıklarını MÖ 449 yılında tamamladılar.

 

Şehir devletleri ve Aristagoras, hızlı bir hücumla rakibi daha ordusunu hazırlayamamışken saldırmayı planlıyordu. Ancak MÖ 498’de Ephesus Muharebesi’nde yenildiler. Bu yenilgi, Yunanları durdurmak yerine isyanın daha büyük çevrelere sıçramasına vesile oldu. I. Darius ise kısa sürede isyanı bastırmak için yapması gerekeni anlamıştı. Yunanları denizde yenebilirse tüm üstünlük kendi tarafına geçecekti. Hazırlıkları yapan Darius, MÖ 494’te saldırı emri verdi ve Lade’de hızlı bir zafer kazandı. Yunanistan’dan deniz üzerinden gelecek yardım olmadan savaşa devam edemeyeceğini bilen isyancılarsa mecburen şehir şehir teslim oldu.

Ancak Darius için bu yeterli değildi. İsyanın kaynağı olarak Yunan demokrasisi ve bağımsızlığını suçladı, ordusunu gemilere yükleyip MÖ 492’de saldırıya geçti. Bu haber üzerine Atina yönetimi diğer şehir devletlerine yardım çağrısında bulundu. Düşmanın sayısının yaklaşık 30 bin olduğu tahmin ediliyorken Atina birlikleri 9 bin kişiydi. Böyle bir savaşta ne kadar rakip iki devlet de olsalar Atinalılar, Spartalıların desteğine ihtiyaç duydu. Spartalılar, yaklaşan Karniya Festivali ve Messinya İsyanı gibi nedenlerden ötürü savaşta yer alamayacaklarını belirtti. Atina kuvvetlerinin çevre şehir devletlerinden toplanan kişilerle sayıları 15 bine yaklaştı. Bunların yalnızca 10 bini deneyimli askerdi. Kısacası her bir Yunan askeri için Darius’un üç askeri vardı.

Darius, yol boyunca Ege adalarını fethetti. Üstünlüğün verdiği özgüvenle askerlerine Atina’ya yakın bir ova olan Maraton Ovası’na çıkartma yapılmasını emretti. Yunan kuvvetleri, Miltiades ve Themistokles komutasında ovayı çevreleyecek şekilde pozisyon aldı. Darius’un ise bu stratejiye karşı olan cevabı basit ve özgüvenliydi. Askerlerine karaya çıkma emri veren Darius, yavaş yavaş kendi üssünü hazırlıyordu. Yunan kuvvetleri birkaç gün ne olup bittiğini gözlemledi. Daha fazla beklemenin durumu daha zora sokacağına inanarak toplu hücuma geçme kararı aldılar.

Şafakta saldıran Yunan askerleri, Perslileri bir noktaya kadar gafil avlamışlardı. Ancak sayısal üstünlük hala Perslilerdeydi. Pers okları üzerlerine yağmur gibi yağarken Yunanlılar, phalanx düzenine geçtiler. Yavaş ve emin adımlarla düzgün mevzilenememiş Pers saflarına saldırdılar. Halen gemilerinden inmemiş olan Perslilerin ise yapacak hiçbir şeyleri yoktu. Askerlerinin beşte birinin katledilmesini seyrederken yavaşça geri çekilen Darius ise bir gün geri döneceği yeminini vererek Anadolu’ya döndü. Buna karşın Yunan tarafı 192’si Atinalı olmak üzere 2 bin kayıp verdi. Bu 192 Atinalı için şehirde cenaze töreni düzenlenmiştir.

Gelelim bu olayın maratonun tarihi ile olan ilişkisine… Maraton Ovası’nın Atina ile olan uzaklığı yaklaşık olarak 25 mil, yani 40 km’dir. Savaşın kazanıldığı haberini vermek için Pheidippides, bu yolu durmadan koşup Atina’ya varmıştır. Kutlu haberi verdikten sonra ise orada vefat etmiştir. Bu olay 2 bin yıldan uzun süre unutulmamış ve ilk modern olimpiyatlar olan 1896 Atina Olimpiyatları’nda bir spor dalı olarak adlandırılmıştır.

 

Kaynak:
Historia: Zeitschrift für Alte Geschichte Bd. 47, H. 1 (1st Qtr., 1998), pp. 1-17

https://www.history.com/topics/ancient-history/battle-of-marathon

https://www.britannica.com/event/Battle-of-Marathon

https://www.worldhistory.org/marathon/

 

Tavşan Doğuran Kadın: Mary Toft!
Romantizm Akımı ve Özellikleri Nedir? Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Reactions

0
0
0
0
0
0
Zaten bu yazı için tepki gösterdi.

Tepkiler

Henüz beğenen olmadı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir