1960’larda başlayan göç furyası, en çok Türkiye’yi etkiledi. Binlerce Türk vatandaşının başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa’ya göç ettiği yıllarda yaşanan fikir ve kültürel farklılıklar bazen kötü sonuçlansa da arada bizleri güldürecek anılar da yaşanmış! Gelin Danimarka’ya göç eden ilk kafilelerden birinde yer alan Süleyman, Sabit ve Nazım isimli 3 arkadaşın, merak ettiği için Türkiye’ye gelen Danimarkalı patronları Bay Iversen ile yaşadıkları komik anıyı inceleyelim!
Kaynak: Diaspora Türk Twitter
2. Dünya Savaşı sonrası harap olan Avrupa ülkeleri, savaşta çoğunlukla genç nüfusun ölmesiyle zor duruma girmiş ve ülkeyi baştan yaratmak için ‘İş Gücü Göçü Yasası’ ile Türkiye ve farklı ülkeden binlerce çalışan istemişti.
Türkler ise geçim derdi, iş alanının azlığından dolayı geride bırakacakları aileleri için gurbete gitmeyi göze almışlardı. 60’larda başlayan bu göç, günümüzde yine aynı sebeplerden dolayı devam ediyor…
Bugün ise Diaspora Türk Twitter hesabında Danimarka’ya göç eden ilk kafilelerden birisi olan Süleyman, Sabit ve Nazım isimli 3 arkadaşın hikayesini paylaştı.
1969 yılında Danimarka’nın Aarhus kentinde yer alan bir deri fabrikasında çalışmaya başlayan 3 kafadarın hikayesi şöyle;
Ee baksanıza, o dönemlerde bile jilet gibiler!
Aslında erkeğin değil, insanın kalbine giden yol mideden geçiyor! Hele de konu Türk mutfağıysa…
İşte hikaye burada başlıyor!
O günler geçmek bilmemiştir…
3 arkadaş, hem ilk gittikleri zaman hem de ‘Patrona karşı mahçup olmuş muyuzdur?’ diye düşünerek döndükleri, korktukları Aarhus’ta son nefeslerini vermiş…
Misafir olarak gittikleri, ‘Acaba ne yaşarız, nasıl yaşarız? Nelerle karşılaşırız?’ diye korktukları kent, onların ömrü olmuş…
