Paskalya Adası Hakkında
Şili’deki Paskalya Adası (Rapa Nui) 4.000 km okyanusla çevrili ve gizemli bir geçmişe sahip uzak bir adadır.
Paskalya Adası’nın Tarihi
Hollandalı kaşifler tarafından 1722 yılında ‘keşfedilen’ Paskalya Adası’nın – kaşifler Paskalya Pazarında karaya çıktıkları için bu şekilde adlandırılmıştır – MS 700’den beri ve hatta belki de MS dördüncü yüzyıldan beri iskân edildiği düşünülmektedir. Paskalya Adası halkının kökeni gibi bu da hala tartışmalıdır. Çoğu bilim insanı artık ilk sakinlerinin Polinezya kökenli olduğuna inanmaktadır.
Paskalya Adası’nın belki de en ünlü yönü moai olarak bilinen yaklaşık 900 adet kafa şeklindeki heykelleridir. Aslen “atalarımızın yaşayan yüzleri” olarak bilinen moai’ler, adalıları korumak için MS 1000 yıllarında inşa edildiği düşünülen inanılmaz derecede büyük ve ağır taş heykellerdir. Bulunduklarında moai’ler ayakta değildi ve o zamandan beri büyük bir kısmı dik olarak dikilmiştir.
Paskalya Adası’nın gizeminin ardında yatan nedenlerin çoğu, yıllar içinde nüfusunun büyük ölçüde azalmasından kaynaklanmaktadır. Bulunduğunda Paskalya Adası’nda yaklaşık 12.000 kişi yaşıyordu, ancak 19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, göç, yeni Avrupa hastalıklarının gelişi ve köle tacirlerinin adaya defalarca baskın yapması nedeniyle bu sayı yaklaşık 110 kişiye düşmüştü. 1888 yılında Şili Paskalya Adası’nı ilhak etti. Bugün, nüfus önemli ölçüde toparlanmış ve herhangi bir zamanda 7000 ila 8000 kişiye geri dönmüştür.
Kaşiflerin gelişinden önce, kanıtlar on yedinci yüzyılda Paskalya Adası’nın bir iç savaş, hatta yamyamlık dönemi geçirdiğini göstermektedir. Bu süre zarfında moai’ler yıkılmıştır. Ancak Hollandalılar geldiğinde Paskalya Adası halkının sağlıklı ve barış içinde olduğu görülmüştür. Ancak daha sonra hastalık ve doğal afetler etkisini göstermiştir.
Bugün Paskalya Adası, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Rapa Nui Ulusal Parkı’nı oluşturmaktadır.
Paskalya Adası’nda bugün
Paskalya Adası, Şili’nin 3700 km batısında, Güney Pasifik’in ortasında bir nokta olmasıyla ünlüdür; ancak pek çok kişi her yıl okyanustaki bu gizemli lekeyi ziyaret etmek için yollara düşmektedir.
Oraya vardığınızda, moai başları ve Rano Raraku yanardağındaki taş ocağı da dahil olmak üzere çeşitli yerleri keşfedebilirsiniz.
Manzara da olağanüstüdür: ister yürüyüş, dalış, şnorkelle yüzme, ata binme, ister sadece el değmemiş tepeler ve plajları seviyor olun, Paskalya Adası gibi hemen hemen hiçbir yer kalmadı, bu yüzden en iyi şekilde yararlanın. Bununla birlikte, ada çok büyük değildir, bu nedenle seyahat programınıza ne kadar çok şey sığdırdığınıza bağlı olarak bir veya iki gün ya da birkaç hafta geçirebilirsiniz.
Paskalya Adası teknik olarak Şili’nin bir parçası olsa da kültürel olarak daha çok Polinezya’ya özgüdür. Kuzey yarımkürede yaz Paskalya Adası için kış mevsimidir, bu nedenle rüzgar ve sağanak bekleyin – en iyi hava ve en pahalı fiyatlar için Aralık-Şubat aylarına gidin. Her ihtimale karşı nakit para getirin – adadaki ATM’ler sınırlıdır.
Paskalya Adası’na Ulaşım
Destansı bir tekne yolculuğu planlamıyorsanız, Paskalya Adası’na uçarak gidip geleceksiniz. LATAM tarafından Santiago’dan (Şili) Paskalya Adası’na günlük uçuşlar vardır – yolculuk yaklaşık 5 saat sürer. Tahiti’ye uçuşlar daha seyrektir. Lima’ya (Peru) ve Lima’dan (Peru) uçuşlar daha önce de mevcuttu ve talebe bağlı olarak yeniden başlayabilir.
