Din

Peygamberin uyarıldığı ayet. No: 4

0
Lütfen giriş yap veya kayıt ol bunu yapmak için.

Hz. Zeyd b. Harise, Hz. Peygamber’in (asm) ilk eşi Hz. Hatice’nin kendisine hediye ettiği bir köledir. Hz. Peygamber onu kölelikten azat etmiş, evlendirmek suretiyle hür bir insan olarak topluma kazandırmıştır. Onun evliliği ile ilgili bir problem yaşanmış ve bu olay Kuran’da yer almıştır. Allah bunu anlatarak, cahiliye Arapları arasında mevcut olan köle ile hür insanın evlenememesi ve bir kişinin, evlatlığının boşadığı bir kadınla evlenememesi gibi bazı yanlış uygulamaları ortadan kaldırdığını bildirmektedir.

Zeyd ile Zeynep’in evliliğini Hz. Peygamber (asm) istiyor ve evlilik gerçekleşiyor. Zeyd bir gün aralarındaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle Hz. Peygamber’e müracaat ediyor ve Zeynep’in asil bir aileden geldiğini, kendisinin ise azatlı bir köle olduğunu ve Zeynep’in kendisini ona denk görmediğini ve aralarındaki şiddetli geçimsizlikten dolayı hanımını boşayacağını söylüyor. Bunun üzerine Hz. Peygamber ona: “Allah’tan kork! Eşini yanında tut.” deyince Ahzab suresinin 37. ayeti nazil olmuştur.

Daha sonra Zeyd, Zeynep’i boşuyor ve iddeti dolunca Hz. Zeynep ile Hz. Peygamber evleniyor.

İlgili ayet şöyledir:

“Allah’ın nimet verdiği ve senin de nimetlendirdiğin kimseye, ‘Eşini bırakma, Allah’tan sakın.’ diyor, Allah’ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun. İnsanlardan çekiniyordun; oysa Allah’tan çekinmen daha uygundu. Sonunda Zeyd eşiyle ilgisini kestiğinde onu seninle evlendirdik ki evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda müminlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin. Allah’ın buyruğu yerine gelecektir. Allah’ın Peygamber’e farz kıldığı şeylerde ona bir güçlük yoktur. Bu, Allah’ın öteden beri, gelmiş geçmişlere uyguladığı yasasıdır. Allah’ın emri şüphesiz gereği gibi yerine gelecektir.” (Ahzab, 33/37-38)

Ayette geçen “saklama” ve “çekinme”nin mâkul açıklamaları vardır. İleride Hz. Zeyneb’in boşanacağı ve Hz. Peygamber’in eşi olacağı bilgisi, Allah’ın ona verdiği bir sırdı, nasıl olsa zamanı gelince açıklanacaktı. Bunun önceden açıklamasının birçok sakıncası da vardı. Bu sebeple “Allah’ın ileride açıklayacağı bir şeyi gizliyordun.” cümlesi bir kınama değil vakıanın ifadesidir.

“Kendisinden çekinme hususunda Allah’ın önceliği bulunduğu halde sen halktan çekiniyordun.” cümlesi de iki manaya gelebilir:

1. “Sen Allah’tan çok halktan çekiniyorsun.”

2. “Kendisinden çekinilecek olan Allah’tır; O evlenmeni emrettiğine göre halk istediğini söylesin, onlardan çekinmene gerek yoktur.”

Birinci mana Hz. Peygamber (asm) için söz konusu olamaz; çünkü o bütün yapıp ettikleriyle yalnız Allah’tan korktuğunu ve O’na itaat ettiğini ispat etmiştir. İslâm’a inansın inanmasın hiçbir kimse onun, halkı memnun etmek için Hakk’ın emrine aykırı davrandığını söyleyemez. Geriye muteber ve tutarlı mana olarak ikincisi kalmaktadır. Zaten surenin başında, hem Hz. Peygamber hem de müminler, münafıkların yapacakları dedikodular ve çevirecekleri dolaplar karşısında uyarılmışlar, bunlara hazırlanmışlardı, Yukarıdaki cümle de aynı mahiyette bir uyarı hatta teselliden ibarettir. (Kur’an Yolu, Diyanet, İlgili ayetin tefsiri)

Bu durumu açıklamak Resulullah’a (asm) o kadar zor gelmişti ki, bununla ilgili olarak Hz. Aişe validemizin şu sözü nakledilmektedir:

“Eğer Allah Resulü, kendisine gelen vahiyden bir şey gizleseydi, işte bu evlilikle ilgili olan ayeti gizlerdi.” (Buhari, Tevhid 22; Müslim, İman 288)

Bu ayetlerden toplumsal baskının öne geçtiği görülmekte ve bu konuda birinci derecede Hz. Peygamber (asm) eğitilmektedir. Allah’tan sakınmamız, insanlardan sakınmamızdan daha fazla olmalıdır. İnsanların ne diyeceğinden önce Allah’ın ne diyeceği düşünülmelidir.

Günün anime önerisi: Ao Ashi
16.09.2023 Günlük Bülten...

Reactions

0
0
0
0
0
0
Zaten bu yazı için tepki gösterdi.

Tepkiler

Henüz beğenen olmadı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir