Tarih

TARİHTE BUGÜN

1
Lütfen giriş yap veya kayıt ol bunu yapmak için.

22 EYLÜL 1792

   FRANSA’DA CUMHURİYET İLAN EDİLDİ

 Fransız İhtilali’nin arkasından 1792’de kurulan Konvansiyon Meclisi 1792’de krallığı kaldırarak monarşi yönetimine son verdi. Böylece Fransa’da I.Cumhuriyet dönemi başlamış oldu. Bir süre sonra kral ve kraliçe vatana ihanet suçundan idam edildiler. Kralın idamı Fransa’da büyük iç ayaklanmalara neden oldu.

 

22 EYLÜL 1980

   İRAN-IRAK SAVAŞI BAŞLADI

 İran-Irak Savaşı, Irak’ta Saddam’ın Kadisiyesi ve Arap Dünyasında Birinci Körfez Savaşı olarak anılan 1980-1988 yılları arasında İran ve Irak arasında yaşanmış savaş. Yaklaşık bir milyon kişinin ölümüne, iki milyon kişinin yaralanmasına, 150 milyar Amerikan Doları maddi hasara, her iki ülkede de ağır yıkımlara yol açmıştır. Irak’ın zaferleri ile başlayan savaş, İran’ın direnmesiyle yıpratma savaşına dönüşmüş ve galibi olmadan sonuçlanmıştır. Birleşmiş Milletler’in ateşkes çağrılarına rağmen savaş 1988’e değin sürdü. Savaş, iki tarafın da kabul ettiği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 598 no’lu kararıyla sona erdi.

 

22 EYLÜL 1980

   KURULUŞUNDAN 10 YIL SONRA LECH WALESA LİDERLİĞİNDEKİ DAYANIŞMA HAREKETİ POLONYA’DA YASALLIK KAZANDI

 Polonya’da Eylül 1980’de Gdansk kentinde kurulan bağımsız Dayanışma Sendikası’nın önderliğinde başlayan komünist rejimin yumuşaması yönündeki hareket. Aralık 1981’de ilan edilen sıkı yönetimle sendikanın faaliyetleri durduruldu ve Ekim 1982’de Polonya Ulusal Meclisi’nin kararıyla resmen kapatıldı. Bu “kapatılmışlık” dönemi boyunca sendika başkanı Lech Walesa liderliğinde komünist yönetimen karşı pasif bir direnişte bulundu.

 

22 EYLÜL 1985

   GREENPEACE’A AİT “RAİNBOW WARRİOR” GEMİSİNİN FRANSIZ GİZLİ AJANLARI TARAFINDAN BATIRILDIĞI KABUL EDİLDİ

 Rainbow Warrior’ın batırılması, kod adıyla Opération Satanique, Fransız istihbarat teşkilatı DGSE tarafından 10 Temmuz 1985’te gerçekleştirilen bir operasyon. Operasyon sırasında iki operatör, Greenpeace filosunun amiral gemisi Rainbow Warrior’ı Moruroa’da yapılacak olan Fransız nükleer denemesini protesto etmeye giderken Auckland, Yeni Zelanda’daki limanda batırdı. Olayda fotoğrafçı Fernando Pereira boğularak hayatını kaybetti. Fransa başlangıçta sorumluluk kabul etmedi; fakat iki Fransız ajanı Yeni Zelanda polisi tarafından yakalandılar ve kundakçılık, kundaklama için komplo, kasıtlı zarar ve cinayet ile suçlandılar. Gerçek ortaya çıktıktan sonra Fransa Savunma Bakanı Charles Hernu istifa etti.

 

22 EYLÜL 1993

   NEW YORK METROPOLİTAN MÜZESİ “KARUN HAZİNESİ”Nİ TÜRKİYE’YE GERİ GÖNDERMEYE KARAR VERDİ

 Karun Hazinesi, çoğu MÖ 560-546 yılları arasında Lidya ülkesini yöneten Kroisos veya Krezüs (Karun) dönemine ait olan ve Uşak’ın 25 km batısında ve İzmir Karayolu üzerinde bulunan Güre Kasabası yakınlarındaki tümülüslerden 1960’lı yıllarda çıkarılarak ABD’ye kaçırılan ve 1993 yılında uzun bir hukukî süreç sonucunda geri alınan eserlerin toplu adı. Bazı kaynaklarda Lidya Hazinesi olarak da anılır. Hazinenin ele geçirilen kısmında yaklaşık 450 parça bulunur. Hazinenin tamamı New York’taki Metropolitan Müzesi’nde 1985 yılında bir sergide gazeteci Özgen Acar tarafından görülmeleriyle bulundu. Dönemin Kültür bakanlığının uyarılması sonucu müzenin depolarında saklanan eserleri almak için 1987’de dava açıldı ve yaklaşık 40 milyon dolarlık masrafa yol açan hukuki süreçler sonunda 1993’te Türkiye’ye geri getirildi.

 

22 EYLÜL 2016

   PROF. DR. MEHMET ALTAN TUTUKLANDI

 Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce katıldıkları televizyon programında darbe çağrışımıyla subliminal mesaj içeren söylemlerde bulundukları gerekçesiyle mahkemeye sevk edilen Prof. Dr. Mehmet Altan tutuklandı, ağabeyi gazeteci yazar Ahmet Altan ise adli kontrolle serbest bırakıldı. Nöbetçi hakimlik, Mehmet Altan’ın, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme ve terör örgütüne üye olmak” suçlarından tutuklanmasına karar verdi.

 

22 EYLÜL 2017

   MİLLİ SPORCU ASLI ÇAKIR ALPTEKİN ATLETİZM’DEN ÖMÜR BOYU MEN EDİLDİ

 2012 Londra Olimpiyatları’nda altın madalya kazanarak tarih yazan Aslı, 3. kez dopingden ceza alarak, bu kez, Türk atletizm tarihinde adı dopingle en çok anılan sporcu olarak tarihe geçti. Londra Olimpiyatları’nın ardından biyolojik pasaportundaki anormal veriler nedeniyle, (ilki 2004 Dünya Şampiyonası’nda olmak üzere)ikinci kez doping yapmaktan 8 yıl pistlerden men edilen, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesine (CAS) verdiği özel bilgiler dolayısıyla cezası 4 yıla indirilen ve bu sayede şubat ayında pistlere dönen milli atlet, bu kez ömür boyu men cezasından kaçamadı.

Nallıhan
ASLA ÖNYARGILI OLMAYIN!!!

Reactions

0
0
0
0
0
0
Zaten bu yazı için tepki gösterdi.

Tepkiler

Kimler beğendi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir