National Gardens Hakkında
Ulusal Bahçeler (eski adıyla Kraliyet Bahçesi) Yunanistan’ın başkenti Atina’nın merkezinde yer alan 38 dönümlük halka açık bir parktır.
Ulusal Bahçelerin Tarihçesi
1838 yılında Yunanistan Kraliçesi Amalia, Alman bahçecilik uzmanı Frederic Schmidt’i Kraliyet Sarayı’nın dışında 38 dönümlük bir bahçe inşa etmesi için görevlendirdi. Amalia’nın Yunanistan’da bir şeyleri sarsmak gibi bir misyonu vardı: aslen Alman olan Amalia bir moda fenomeniydi, sadık bir Protestandı (Rum Ortodokslara adanmış bir ülkede) ve nihayetinde bir suikast girişiminin hedefi olan tartışmalı bir siyasi figür haline geldi.
Bahçeler için dünyanın dört bir yanından 500 tür bitki ve aralarında kaplumbağalar, tavus kuşları ve ördeklerin de bulunduğu hayvanlar ithal etti. Geçmişe bakıldığında bir alamet olarak görülebilecek bir şekilde, bitkilerin çoğu Akdeniz iklimine uyum sağlayamadıkları için öldü.
Sonraki iki yüzyıl boyunca bahçe bir dizi modern Yunan trajedisine sahne olmuştur. En dikkate değer olanı, Küçük Asya felaketine yol açan olaylardaki rolüdür. Yunan Kralı Alexander, Eylül 1920’de bahçede yürürken birinin evcil maymunu tarafından ısırılmış ve ardından sepsis nedeniyle ölmüştür. Aleksandros’un ölümü sonucunda babası Konstantin yeniden kral oldu (Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman yanlısı olduğu için görevden alınmıştı).
Yeni kral Konstantin bir sonraki genel seçimde başbakanı mağlup etti ve siyasi manzarayı hızla otoriter monarşik bir devlete benzeyecek şekilde değiştirmeye başladı. Bu durum, müttefiklerin desteklerini çekme kararında etkili bir faktör oldu ve Yunanistan’ı siyasi ve mali bir kargaşa içinde bıraktı.
1923 yılında, İzmir’deki Yunan birliklerinin Türkler tarafından yenilgiye uğratılmasının ardından, Küçük Asya’nın ‘nüfus mübadelesi’ 1.6 milyondan fazla insanın zorla mülteci durumuna düşürülmesine ve kendi vatanlarından vatandaşlıktan çıkarılmasına neden olmuştur. Winston Churchill şöyle yazmıştır: “Bu maymunun ısırığı yüzünden çeyrek milyon insanın öldüğünü söylemek belki de abartı olmaz.”
Bugünkü Ulusal Bahçeler
Ulusal Bahçeler şaşırtıcı bir şekilde sıklıkla göz ardı edilmektedir. Ulusal Bahçeler 1920’lerde halka açıldığından beri son derece sakin bir park olarak kalmıştır ve Kraliçe Amalia’nın orijinal planına tam olarak uymasa da hala çok çeşitli tropik bitkiler bulunmaktadır.
Genel etki, şehrin tozlu merkezinden, klasik bir tabloda yer almayacak kadar huzurlu bir soluklanmadır. Henry Miller burayı “bir parkın özü, insanın bazen bir tuvale bakarken ya da bulunmak isteyip de asla bulamayacağı bir yerin hayalini kurarken hissettiği şey” olarak tanımlamıştır.
Terrapinler yürüyüş yolu boyunca uzanan bir heykelin altındaki sığ gölette yüzmektedir. Portakal ağaçlarının etrafında kelebekler ve yeşil papağanlar uçuşuyor. Uzun çalılıklar gölge sağlamak için kemer şeklinde biçimlendirilmiştir.
Bahçeleri ziyaret etmek ücretsizdir ve tüm gün gezip gördükten sonra dinlenmek isteyenler için bulunmaz bir nimettir. (Yine de bir maymun görürseniz – kaçın).
Ulusal Bahçelere Ulaşım
Ulusal Bahçeler, Akropolis’e 5 dakikalık yürüme mesafesinde, Pangrati ve Kolonaki arasında yer almaktadır.
