DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi.
Babacan, yüksek yargıdaki krize ilişkin tartışmalara ilişkin, şöyle konuştu:
“Tüm Türkiye gibi biz de hayretler içerisindeyiz. Ülkemizde adaletsizliğin hızla arttığı son yıllarda Anayasa Mahkemesi (AYM), şu anda hukuk namına bir nebzede olsa nefes almamızı sağlayan bir kuruluş. Buna rağmen iktidarın küçük ortağı, mahkemenin kapatılması için sabah akşam bağırıyor. Bu yetmezmiş gibi Yargıtay, AYM’nin görevini yaptığı için mahkemenin yargıçları hakkında suç duyurusunda bulunuyor. İnanılır gibi değil. Bu, tarihimizde bir ilk. Yargıtay’dan gelen açıklamalar, sadece bir yargısal aktivizm veya AYM’ye karşı yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendirilemez. Yapılan; yasama, yürütme ve yargı erklerinin tamamını hedef alan açık bir darbe girişimidir. Anayasal düzeni altüst etme teşebbüsüdür.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin AYM’ye ilişkin sözlerine de değinen Babacan, şu ifadeleri kullandı:
“Devlet ciddiyetinin, millet sorumluluğunun en ufak bir kırıntısına sahip olan bir insan, böyle laflar edemez. Defalarca söyledim, tekrar ediyorum. Sayın Bahçeli, bu ülkenin yaşadığı her krizin ortağı olmuştur. Ekonomik krizlerin de ortağı olmuştur, bugün yaşanan anayasal krizin de ortağı olmuştur. Onun için kendisine ‘krizlerin ortağı’ diyoruz. Nerede kriz, orada Bahçeli.
Ülkemiz onarılması güç bir hukuk krizinin ortasındayken; Bahçeli yine ortada, yine sahnede. Bunlar yetmiyormuş gibi ülkenin Cumhurbaşkanı çıkıp, önce AYM’ye karşı açık tutum alıyor arkasından da hakemliğe soyunuyor. Buradan Sayın Erdoğan’a sormak istiyorum. Siz sporu takip edersiniz, havadayken tuttuğu takımı ilan edip, ayakları karaya bastığında hakem olmaya heveslenen birisine dünyanın neresinde hakemlik yaptırırlar. Siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz.”
Babacan, AYM kararlarının, Yargıtay, Cumhurbaşkanı ve diğer tüm yargı organlarını bağladığını belirterek, “Siz bu milletin kafasını karıştırıp, yargıyı tamamen bağlı ve taraflı yapmaya çalışıyorsunuz. Asıl zihninizin gerisindeki bu. Şunu açıkça itiraf etmek istiyorum; mevcut Anayasa’yı tanımayanların, uymayanların yeni anayasa laflarına itibar etmemiz mümkün değildir. ‘Yeni anayasa’ diyerek bu milleti boşa oyalamayın. Bizden bu konuda destek falan da beklemeyin. Samimiyseniz önce mevcut Anayasa’ya uyun; bir görelim” dedi.
Ali Babacan, Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın serbest bırakılmasına ilişkin ise, şunları kaydetti:
“12 Temmuz’da, o günkü torba yasaya alelacele infaz yasası ile ilgili bir madde konuluyor. Normalde infaz yasası gibi çok önemli konuların, önce komisyonlarda tartışılması lazım. Bu madde, kimleri hedefliyor? Bu maddeden kimler istifade edecek? Bu infaz yasası eğer erken tahliyeyi ya da denetimli serbestliği beraberinde getiren bir düzenleme ise hedef kitle nedir? Bunların hiçbirisi, bu Meclis’in çatısı altında konuşulmuş değil. Bu infaz yasası, başka daha kimlerim tahliyesi için vesile olarak kullanılacak?
‘O gün açıklamadınız, hiç olmazsa bugün açıklayın’ diyoruz. Hedefiniz nedir? Eğer makul, kamu vicdanında kabul görecek bir hedefiniz varsa çıkın; açıklayın. Hiçbir şey söylemiyorsanız demek ki bunun arkasında başka niyetler var. 12 Temmuz’da bir madde geçiyorlar, kasım ayında o madde çalışıyor ve kamuoyunu yıllarca meşgul eden ve hala karanlık yönleri olan bir cinayetin hükümlüsü, bir anda denetimli serbestlikle tahliye ediliyor. Hukuk ve adalet olmadan olmaz. Bunlar olmadan siz ne bu ülkede kamu vicdanını rahatlatabilirsiniz ne de gerçek anlamda insan hak ve özgürlüklerini yaşayabilirsiniz.”
Babacan, partinin 2’nci Olağan Kongre sürecinin başladığını ifade ederek, “Türkiye genelinde ilçe kongrelerimiz başladı. Hemen hemen her gün Türkiye’nin farklı yerlerinde kongrelerimiz gerçekleşiyor. Bir yandan da 31 Mart yerel seçimleri ile ilgili hazırlıklarımız, büyük bir hızla devam ediyor. Bugün öğleden sonra komisyon toplantılarımızı gerçekleştirmeye başlıyoruz. Partimizdeki aday adaylığı ve nihai adaylıkla ilgili süreci de önümüzdeki pazartesi gününden itibaren resmen başlatıyoruz” dedi.