Evans, Hipparchus’un keşfinin “resmimizi zenginleştirdiğini” söylüyor. “Bize gerçekte ne yaptığına dair büyüleyici bir fikir veriyor.” Ve bunu yaparken, Batı uygarlığındaki önemli bir gelişmeye, Evreni anlamaya çalışan bilim adamlarının gördükleri kalıpları basitçe tanımlamaktan ölçmeyi, hesaplamayı ve tahmin etmeyi amaçladıkları “doğanın matematikleştirilmesi”ne ışık tutuyor.
Ossendrijver, Hipparchus’un “astronomiyi öngörücü bir bilime dönüştürmekten” sorumlu en önemli şahsiyet olduğunu kabul ediyor. Hayatta kalan tek çalışmasında, Hipparchus daha önceki astronomi yazarlarını yörüngeler ve göksel küreler hakkındaki görüşlerinde sayısal doğruluğu umursamadıkları için eleştirdi.
Babilli gökbilimcilerle olan temasından ilham aldığı ve onların yüzyıllara dayanan kesin gözlemlerine erişimi olduğu düşünülüyor. Babilliler, Güneş Sistemi’nin nasıl üç boyutlu olarak düzenlendiğini modellemekle ilgilenmediler, ancak göksel kehanetlere olan inançları nedeniyle, ay tutulmaları gibi olayların zamanlamasını modellemek ve tahmin etmek için doğru gözlemler yaptılar ve matematiksel yöntemler geliştirdiler. Evans, Hipparchus ile bu geleneğin Yunan geometrik yaklaşımıyla birleştiğini ve “modern astronomi gerçekten başladığını” söylüyor.
Araştırmacılar, görüntüleme teknikleri geliştikçe, daha fazla yıldız koordinatını ortaya çıkaracaklarını ve onlara çalışmak için daha büyük bir veri seti vereceklerini umuyorlar. Codex Climaci Rescriptus’un bazı bölümleri henüz deşifre edilmemiştir. Yıldız kataloğundan ek sayfaların 160’tan fazla palimpsest içeren St Catherine kütüphanesinde hayatta kalması da mümkündür. Bunları okuma çabaları, ilaç tarifleri, cerrahi talimatlar ve şifalı bitkiler için bir rehber de dahil olmak üzere daha önce bilinmeyen Yunanca tıbbi metinleri ortaya çıkardı.
Bunun ötesinde, palimpsestlerin multispektral görüntülemesi, dünyanın dört bir yanındaki arşivlerde zengin ve yeni bir antik metin dikişi açıyor. Gysembergh, “Yalnızca Avrupa’da, büyük kütüphanelerde kelimenin tam anlamıyla binlerce palimpsest var” diyor. “Bu, her seferinde şaşırtıcı keşiflerle binlerce el yazması üzerinde uygulanabilecek bir araştırma olasılığının sadece bir örneği, bu çok heyecan verici.”