Şiir

TÜRK EDEBİYATIN EN GÜZEL ŞİİRLERİ

1
Lütfen giriş yap veya kayıt ol bunu yapmak için.

Her duyguyu tarif edebilecek bir şiir vardır edebiyatta. İçimizden geçen her hissin sözlere dökülmüş halidir şiirler… Ülkemizde öyle şairler unutulmaz şiirler kaleme almıştır ki; dilimizin ucuna gelenleri söyleyemesek bile bizleri tam olarak anlatabilir. İşte bizler de tam olarak duygularımıza tercüman olabilecek ve zaman geçse de unutulmaması gerek şiirler..

#1

Turgut Uyar – Vaiz Sokak No. 70

“Ben sana kürk alamam doğrusu
Güzel bileklerine bilezik alamam
Bir kap yemek, bir elbise
Öyle bir tad var ki fakirliğimizde
Başka hiçbir şeyde bulamam…

Sokağımız arnavut kaldırımı,
Evimiz ahşap iki oda.
Daha iyisi de olabilirdi ya,
Şükür buna da.”
#2

Cemal Süreya – Sevgilim Ben Şimdi

“Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz.
Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
O gülün yüzü gülmüyor sensiz
O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
Hepten hüzünlü bu günlerde”

#3

Nazım Hikmet – Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni

“Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım…

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken…”
#4

Edip Cansever – Gül Kokuyorsun

“Gül kokuyorsun bir de
Amansız, acımasız kokuyorsun
Gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun
Dayanılmaz bir şey oluyorsun, biliyorsun
Hırçın hırçın, pembe pembe
Öfkeli öfkeli gül
Gül kokuyorsun nefes nefese.”

#5

Can Yücel – Bir Sen Eksiktin Ay Işığı

“Bileklerimizi morartmış yeni Alman kelepçeleri,
Otobüsün kaloriferleri bozuldu Kaman’dan sonra
Sekiz saat oluyor karbonatlı bir çay bile içemedik,
Başımızda pirensip sahibi bir başçavuş.
Niğde üzerinden Adana Cezaevine gidiyoruz…

Bi sen eksiktin ayışığı
Gümüş bir tüy dikmek için manzaraya!”

#6

Ahmed Arif – Ay Karanlık

“Maviye maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine
Rüzgarda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık…”
#7

Attila İlhan – Yağmur Kaçağı

“Elimden tut yoksa düşeceğim…
yoksa bir bir yıldızlar düşecek…
eğer şairsem beni tanırsan…
yağmurdan korktuğumu bilirsen…
gözlerim aklına gelirse…
elimden tut yoksa düşeceğim…
yağmur beni götürecek yoksa beni…”

#8

Cahit Sıtkı Tarancı – Desem Ki

“Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.”

#9

Orhan Veli Kanık – Aşk Resmi Geçidi

“Gelelim sonuncuya.
ona bağlandığım kadar
hiçbirine bağlanmadım.
sade kadın değil, insan.
ne kibarlık budalası,
ne malda, mülkte gözü var.
eşit olsak, der,
hür olsak, der.
insanları sevmesini de bilir,
yaşamayı sevdiği kadar.”

#10

Necip Fazıl Kısakürek – Serseri

“Yeryüzünde yalnız benim serseri,
Yeryüzünde yalnız ben derbederim.
Herkesin dünyada varsa bir yeri,
Ben de bütün dünya benimdir derim.”

#11

Özdemir Asaf – Lavinia

“Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.
Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
İncinirsin.
Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.”
#12

İsmet Özel – İçimden Şu Zalim Şüpheyi Kaldır

“Sen ol küçük bir kıvrımdan, bir heceden
aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan
sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları
bir harfin başlattığı yangın ile söndür
beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım
öyle mahzun
ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın.”
#13

Didem Madak – Siz Aşktan Ne Anlarsınız Bayım

“kimi gün öylesine yalnızdım
derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
annem
ki beyaz bir kadındır.
ölüsünü şiirle yıkadım.
bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
acının ortasında acısız olmayı,
kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
aşk diyorsunuz ya,
işte orda durun bayım
ıslak unutulmuş bir toz bezi gibi kalakaldım
kendimin ucunda
öyle ıslak,
öyle kötü kokan,
yırtık ve perişan.“
#14

Küçük İskender – Yağmura Çok Teşekkür Ederim

“yağmura çok teşekkür ederim
bu gece yalnızca cesedime yağdı

bana bir şey olursa diye korktum
seni birkaç saniye düşünürsem;
düşünürken üşürsem diye korktum
oturup siyah portakallar yedim
oturup korkunç kitaplar okudum
içimde bir sıkıntı gibi cinayet
içimde bir sığıntı gibi telaş
içimde felaket gibi bir merak
hislerimin uzağına düştüm, şimdi çok üzgünüm
şimdi çocukluğumun uzağına da düştüm
daha da düşersem diye korktum”
DÜNYA’NIN ESKİ VE YENİ 7 HARİKASI
Tarot – Duru Görü – Burç Yorumu Günlük

Reactions

0
0
0
0
0
0
Zaten bu yazı için tepki gösterdi.

Tepkiler

Kimler beğendi?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir